29 Mayıs 2011 Pazar

yeni arılık yerimiz

şuan kovanlardaki durum bu şekilde.havalar bir hafta sıcak yaparsa sanırım bahar balı sağımı yapılır.

yeni arılık yeri olarak düşündüğümüz yer.sulama göletinin hemen üstü.


arıların daçok ziyaret ettiği şifalı bir bitki karabaş otu.yeni yerde çokça var.


 göletin arılıktan görünüzü
burasıda arılığın üst tarafı.

17 Mayıs 2011 Salı

polen hasılatı

                                                           bir kovandan toplanan bir günlük polen


bu polen 7 kovandan toplandı.yaklaşık1,5 kg.polen ve diğer arı ürünleri milli servettir.arıcılık yapan her arkadaşım bu ürünlerden azami olarak faydalanarak hem ülke ekonomisine katkı,hem kendine katkı sağlamalıdır.ayrıca arılar fazla polen getirdiklerinden,yavru gözlerinede doldurarak yavru alanlarını daraltmaktadır.r.buda koloni gücünün sayıflamasına sebebiyet verir.biz ekip olarak bütün kovanlarımızı polen tuzaklı kovana çevirme kararı aldık.

14 Mayıs 2011 Cumartesi

iki analı sistem(two queen system in beekeeping )

15 çıtalı kovan.iki girişli.gerektiğinde bölmesini kullanarak iki analı olarakda çalıştırılabiliyor. hava soğuk olduğu için arı çekilmiş.

kovanlar havalar sıcak olduğunda çok hızlı gelişiyor.iki gün bakmazsan dalak asıyorlar.bu nedenle temel petekli çıta her zaman hazır olmalı.bunun hazırlıkları yapıldı.

arkadaşın tekirdağdan aldığı sepetlere kat atma yöntemi.bu şekilde beslemede yapılabiliyor.

bu kovan aslında iki analı bir kovan.iki zayıf arıyı birleştirmek için üst üste koymuştuk.madem ananın birisi gidecek ,araya ana ızgarası koyalım analar birbirine geçemesin.işçiler aynı yerden çalışsın .eğer çalışmazsa zaten ananın birini keserlerdi. fakat bir ay oldu hala bu şekilde çalımaya devam ediyor.iki anada yumurtluyor.aslında iki analı sistem için çok araştırma yapmıştım.özellikle amerikada uygulandığında kovan başı yaklaşık 100 kg gibi bal alınabiliyormuş.fakat bu sistem de koloni yönetimi çok iyi yapılmalı.biz bu sistemi daha bu sene deniyoruz.henüz verim olarak bir şey söyleyemeyiz.ama sezon sonunda nasipse tecrübelerimizi paylaşacağız.

buda farklı bir sistemde iki analı kovan.içerden de ayrı.bunun üstünede tam kat koyuluyor.oda içerden bölmeli fakat sinek telli.yani arı ikinci katta bir birinin kokusunu duyuyor.fakat birbirine geçemiyor.en son yarım ballık koyuluyor.fakat katın altında ana ızgarası oluyor.analar birbirine geçemiyor.işçiler aynı yerde çalışıyor.tabi bu kadar çıta ve arı gezgincilik yapanlar için büyük bir sorun.fakat sabit arıcılık için bence güzel bir sistem.

3 Mayıs 2011 Salı

kara kovanın göntüsü






 buda arkadaşımın kara kovanın içi.aslında teknik olarak müdahalesi ve bakımı zor bir sistem,ama zevk olarak yapıyor.ne ana kontrolu,ne yavru kontrolu yapılamıyor.


 bu aslan parçasıda benim oğlum ertuğrul.daha 38 günlük

alttaki resimde mevlütte simokin giydirildi.damat gibi oldu.

2 Mayıs 2011 Pazartesi

arıcılığa nasıl başladım?

babam arıcılık kursuna gidiyordu fakat hiç arısı olmamıştı.emekli olduğu için kendine bir uğraş edinmek istemişti.kursa giderken günel kayral beyin arıcılık adlı kitabını almıştı.ben de kitap okumayı seven birisiyim.birgün kitabı kıyısından köşesinden okumaya başladım.okudukça ilgimi çekti.ilgimi çektikçe merak salmaya başladım.merak salmaya başlayınca konuyu internet gibi kaynaklardanda araştırmaya başladım.zaten hastalığı kitabı elime alınca kapmışım.sonra gebze kaymakamlığa giderek bende kursa katılmak istediğimi söyledim.kayıt ettiler .kurs yedi gündü ben ilk beş gün gittim.sonra fabrikadaki vardiye düzenim bozulunca kursa devam edemedim.dolayısıyla sertifikayı alamadım.okurken arının insana alerji yaptığınıda okumuştum.acaba dedim benimde alerjim varmı?evimizin önünde erik ağaçlarına bayağı bal arısı gelirdi.bir tanesini tuttum sol el işaret parmağını ucundan sokturdum.aman allahım bu ne acı.sonra arı parmağımın ucuna iğnesiyle zehir kesesini bırakıp gitti.bende onu çıkartmak istedim.çok canım yanıyordu.iğneyi zehir kesesinden tutarak çıkartmaya çalıştım.çıkartım ama acım dahada arttı.o gün akşama kadar kolum komple uyuştu.canımın acısı cabası.ama şişme olmadı.yani arı bana alerji yapmadı.tamam dedim benden arıcı olur.hatta o aralarda sanal alemde arıbakanı olarak tanınan sayın ali türk beyefendi ile tanıştım.bloglarını takip ediyordum.kendisinin bu konuda türkiye arıcılığına bayağı katkı kattığını düşünüyorum.almanyada arıcılık yapan mehmet yüksel beyin katkılarınıda küçümsenemez.